“Tek cümle günlük” muhabbetini gördüğümde neden olmasın ki demiştim, evet neden mümkün olmasın ki günde tek cümle yazmak. Herşey için geçerli olabilecek bir kavram aslında bu. İşleri bölüp küçük parçalardan başlamak. Zamanımız yok artık bu devirde çok şeye. Ama zaman da yaratmak, alışkanlık edinmek ve bunları sürdürebilmek istiyorsak bir yerlerden başlamalıyız ve bu başlangıçların çok da büyük olmasına gerek yok.
Altta değineceğim ama burada erken bir giriş yapayım,
Demişler; yani, diyor ki mutlu insanların anıları mutsuz insanlara oranla daha çok tatmin edici filan değil; fakat mutlu anılarını hatırlamaları daha güçlü, daha iyi hatırlıyorlar. (Gibi, gibi)
(Saygımı bozuyorum azıcık ve içten konuşuyorum) Mutlu olun beybiler, ve olumsuzluğu bırakın. Memento Mori.
(Devam edelim) Bir müddettir deneyimliyorum, hemen hemen her gün birkaç cümle de olsa yazabiliyorum defterime. Birkaç yıldır düzenli olarak günlük tutmaktayım, ama esasen son bir yıl gibidir biraz alışkanlığımı bozmuştum, sebebi ise “zamanım yok” idi. Çünkü öncesinde her gün 1 sayfa yazardım, bu da 10-15 dakika alabilirdi kimi zaman. Bu yazı işini ise işe geldiğim an yapardım sabahları; fakat son zamanlarda işler pek yoğunlaştığından ve konsantre olunabilecek ortam olmadığından bu alışkanlığımı bırakmıştım. Bazen akşamları bazen de hafta sonları ve tatillerde devam etmekteydim. Bu kavramla tanıştığımdan beri artık yazmaya devam ediyorum. Şu an için akşamları yatmadan önce yazmaktayım. Bir cümle veya birkaç satır yazıyorum duruma göre. Aslında gün içinde olumlu geçen durumları da ele alıyorum böylece ve bir nevi şükrediyorum güzelliklere. Güzellikleri görmeye ve bulmaya çalışıyorum.

Bu kişi de güzel anıları unutmama sebebiyle bu işe girişmiş, yazdıklarını kitap olarak bastırıp eşi ve çocuklarına hediye etmiş. Özellikle de çocuklarının büyürken yaşattığı anıları kaydetmek ve unutmamak istemiş. Ben de şimdiden çocuklarıma birşeyler yazmayı planlamıştım, yazılarımda arasıra ona veya onlara sesleniyorum, birlikte yapacağımız işleri planlıyorum. Ayrıca çocuğunuzu büyütürken onun anılarını yazıp ilklerini ve gelişimini kaydetmek ilerisi için ona pek güzel bir hediye de olacaktır. Çocukların başucunda tutup devamlı kayıt girmek lazım. Fotoğraflar ve videoların yanında hislerin de yorumlanması çok iyi ve eşsiz bir hediye olacaktır.
Yazının başında mutlu anıları hatırlamanın bizi de mutlu edeceğinden bahsetmiştik, aynı New York Times yazısının devamında mutsuz anıları hatırlamamızın sebebinin onlara beynimizi daha çok çalıştırdığımız olduğu söylenmiş. Doğru demişler, olumsuzlukları kafamızda çözmeye çalışıyor ve büyütüyoruz çoğu zaman, karamsarlıkla çıkmaz olasılıklara giriyoruz. Geçen yazımda yazdığım gibi bu aralar pozitif olup sorun gibi gözüken problemlerin çözüme kavuşacağına inanıyorum ve kısa sürede de bunun karşılığını alıyorum. Benim naçizane tavsiyem çevrenizde de böyle insanları bulundurmaya çalışmanız olacaktır. Böylelikle olumsuzluğa düşme anında desteği yanınızda bulabilirsiniz.
Şu şekilde 5 yıllık defter kitap tarzında satışları da mevcutmuş; ama bence gerek yok.
Bir de şu alttaki şekilde 5 dakikalık günlük modunda birşey yapmışlar altta örneği var, içeriğin beğenilen kısmı alınabilir.
Pozitiflik üzerine yazılar devam edecek..
Tek cümlelik yazı olayı tam benlik duruyor, hatta başladım bile. Her gün olmasa da bazı günler bir cümle yazıyorum. Bunun yanı sıra 2018’de günlük&ajanda benzeri bir şey tutmaya başladım. Haklısın her zaman pozitif olmak gerekiyor ama zor olan da bu. Depresif olup, geçmişi veya mutsuz zamanları düşünüp üzerine kafa yormak her zaman daha kolay olmuştur. Acaba acıyı içten içe seviyor muyuz? Öncelikle bu iş kafada bitmeli, sonrasında seni mutlu eden/mutlu edecek durumları keşfetmeli ve üzerinde yoğunlaşmalısın. Güzel yazı, eline sağlık 🙂
BeğenBeğen
Sağol, bu işin devamını getirip bırakmayalım, ilk buluşmamızda defter maceranının nereye gittiğini soracağım 😉
BeğenBeğen
Bir ara kısa kısa günlük tutmaya başlamıştım. Günlük yazılarımda o gün beni mutlu eden yapmaktan zevk aldığım şeyleri yazıyordum. Bunu yapmanın daha fazla mutlu olduğumuz etkinliği yapmaya sevk edeceğine dair bir yazı okumuştum. Gerçekten işe yarıyordu. Günlük fikri çok güzel. Bence, uzun vadede böyle kitap bile yazılabilir.
BeğenBeğen
Aynen yazılanlar bir kitaba dönüşebilir, ismini vermeyeceğim bir arkadaşımın flörtleşme maceraları vardı, ki hepimizin olmuştur böyle şeyleri, o kişiden bunun kitabını beklerdim, onunkisi komedi olurdu mesela, neyse.. Bizim atletizm maceralarımızı da içermemiz güzel olurdu, aklımızdakileri kurtaralım, hatta videoları da yakında editleyip paslayayım en iyisi 😉
BeğenLiked by 1 kişi