Efsanevi Matrix serisine 4. filmin ekleneceği 2019 yılının sonunda duyuruldu. Bu haberi duyduğumdan beri büyük bir heyecanla 4. filmin yayınlanmasını bekliyordum ve dün film Fransa’da yayınlandı. Bu akşam filmi izleme fırsatını yakaladım. Hatta bu satırları filmi izlerken yazıyorum. Bu yazımda filmle ilgili düşüncelerimi paylaştım. Film keyfinizi kaçırmamak için yazıda filmin içeriğiyle iligili detaylara deginmedim.
Original Matrix serisini çok sevmiştim ve hala seviyorum. Bunun en önemli sebebi orjinal serinin güçlü bir kurguya sahip olmasıydı. Ayrıca filmin bilim kurgu öğeleri benim için yeniydi: Daha önce buna benzer bir hikaye duymamıştım.
The Matrix Resurrections filmini izlerken içimden şunu dedim: hiç çekilmeseymiş daha iyi olurmuş. Böyle düşündüm çünkü 4. film yeni hiçbir öğeye sahip değil. Film kötü bir aksiyon filmi olmuş ve buna rağmen müzik seçimleri ve aksiyon sahneleri çok zayıf. Filmde kullanılan dilin ergenlerin ilgisini çekmeye yönelik olarak tasarlandığı açık. Neo ve Triniti’yi oynayan aktörler çok yaşlandığı için izlemek hiç sevk vermedi, zaten bu aktörlerin girdikleri yeni bir rol yoktu. Filmin çoğu sahnesinde eski seriden repliklere yer verilmiş ve bunu gereksiz buldum. Filmi oratalama bir Holywood filminden zayıf buldum. Bu filme on üzerinde iki fazla bir not olabilir.
Sonuç olarak serinin 4. filmi, hakkında birşey söylemeye layık olmayan bir film. Bence izlenmeye de layık olmayan gereksiz bir film olmuş. Lana Wachowski, Keanu Reeves ve Carrie-Anne Moss bu filme hiç kalkışmasaydı ve efsane olarak kalsalardı daha iyi olurmuş.
Mind Wandering 